Gebelik şekeri, diyabet hastalığının ilk defa gebelik sırasında ortaya çıkmasıdır. Bu gebelerin bir kısmında da aslında altta yatan ve tanı konmamış bir diyabet başlangıcı olabilir.
Diyabet, kanda glukoz düzeyinin yüksek olmasına sebep olan hastalıktır. Glukoz, vücudun ana enerji kaynağı olarak kullandığı şekerdir. Glukoz düzeyleri kanda yükseldiğinde sağlık problemlerine sebep olur.
Gebelik sırasında, kadının insülin hormonuna verdiği cevabın değişmesi sonucu, gebelik şekeri meydana gelir. İnsülinin görevi; glukozu, enerji için kullanılmak üzere, kandan hücrelere taşımaktır. Gebelikte, kadının hücreleri, insüline bir miktar dirençli hale gelir. Bunun amacı, yüksek kan glukoz seviyesi sağlayabilmek için, glukozu kanda tutarak, bebeğe yeterli besini sağlamaktır. Bu direnci yenebilmek için, gebe kadının vücudu daha fazla insülin üretir. Bazı gebelerde, bu artış da kan glukoz düzeyini normal değerde tutamaz ve gebelik diyabeti gelişir.
Bazı ekoller, tüm gebelere, gebelik şekeri taraması yaparken, bazı ekollerde risk faktörü varsa, tarama yapılır. Tarama, 24-28. haftalarda yapılır. Bazı hekimler, 50 gr, 1 saatlik, bazıları ise, 75 gr. 2 saatlik tarama testini uygular. Sizin için doğru olanına doktorunuz karar verecektir. 50 gr, 1 saatlik test yapıldıysa, 1. saat kan glukoz değerinin 140 mg/dl nin üzerinde olması durumunda, doktorunuz, kesin tanıyı koyabilmek için, 100 gr, 4 saatlik 2. bir şeker yükleme testi isteyecektir. 185 mg/dl nin üzerinde çıkması durumunda ise, bu 2. teste gerek kalmadan, gebelik diyabeti olduğunuz tanısı konacaktır.
Gebelik diyabeti, doğumla beraber düzelir. Doğumdan 6-12 hafta sonra tekrar tarama testi yapılır. Hala yüksekse, gebelikle ilgili olmayan altta yatan bir diyabet hastalığı var anlamına gelir. Gebelik diyabeti, ileride, diyabet açısından risk faktörü olarak değerlendirilir. Ortalama 1/3 ünde, ileriki yaşlarda diyabet gelişir. Bu nedenle, sağlıklı yaşam biçimi oturtmak ve en azından 3 yıllık aralarla tarama yapılması, gebelik diyabeti geçirmiş kadınlarda çok önemlidir. Özellikle, iri doğum yapan kadınlarda, diyabet araştırılmalıdır. Aslında bir bakıma, gebelikte tarama tesi yapılması, ileride, diyabet riski taşıyan kadınları saptamaya yardımcı olur. Yine bu annelerden doğan bebekler de, ileride, diyabet riski ve obesite açısından yakın takip edilmelidir.
Gebelik şekeri daha çok;
-25 yaş üzeri,
-Aşırı kilolu,
-Önceki gebeliğinde diyabet öyküsü olan,
-İri doğum yapmış,
-Yakınlarında diyabet olan,
-Önceki gebeliğinde ölü bebek öyküsü olan,
kişilerde görülür.
Gebelik şekerinde, bebek de bazı risklerle karşı karşıyadır. Annenin artan kan glukozu, bebeğe geçer ve bebek bunu karşılamak için kendi insülin hormonunu daha fazla salgılamaya başlar. Gelişme döneminde, anne karnındaki bebekte, insülin hormonunun bir görevi de büyüme sağlamaktır. İnsülinin artmasıyla, bebek aşırı büyür ve iri bebek gözlenir. 4 kg üzeri nurtopu olarak adlandırılan bebekler, aslına sağlıksız ve gebelik şekeri sonucu doğan bebeklerdir ve yenidoğan döneminde çok ciddi sorunlar yaşarlar. İri bebeklerin doğumunda da zorluk yaşanır. Doğum travmaları, sinir yaralanmaları ve sezaryen gerekliliği doğabilir.
Aynı zamanda, gebelik tansiyonu da gebelik şekeri olan hastalarda daha sık görülür.
Gebelik şekeri olan annelerden doğan bebeklerde; yenidoğan döneminde, solunum güçlükleri, düşük kan şekeri, kan şekerlerinin ayarlanamaması ve sarılık çok daha sık görülür. Gebelik esnasında, bunun tanınması ve sıkı bir takip ve tedaviyle, kan şekerlerinin normal düzeylerde tutulması, tüm bu sorunları önler ve sağlıklı bir gebelik sonrası, sağlıklı bir bebek doğumunu sağlayabilir.
Tedavide, düzenli kan şekeri ölçümü ve takibi yapılır.
Öncelikle sağlıklı beslenme, kalori kısıtlaması ve egzersizle kilo kontrolu yapılır. Bunlarla, düzenlenemezse, ilaç tedavisi ve bazen insülin tedavisi gerekebilir.