Op.Dr. Banu Çiftçi
yükleniyor...
Randevu için
0(533)687 25 23

Anne karnındaki bir bebekte de, görme, hissetme ve duyma yetisi, beraberinde öğrenme ve hatırlama becerisini getirmektedir. Bu aktivite otomatik, genetik hatta biyokimyasal olabilir. Örneğin alarm sesine maruz bırakılan bir bebek tekrarlayan gürültülü seslere zamanla tepki vermeyi bırakır. Aynı türdeki öğrenme annenin sesine verilen tepkide de izlenebilir.

Aslında bebekte bu yetenekten daha ötesi de vardır. Yapılan bir çalışmada bebeklerin kulaklık ile verilen seslerden bir kısmına daha hızlı emerek bir kısmına da daha yavaş emerek cevap verdiği izlenmiştir. Doğumdan sonra birkaç saat içerisinde bebeğin annesinin sesini bir yabancının sesine tercih etmesi, bu beceriyi anne karnında son aylarda aldığını, annesinin sesini öğrendiğini göstermektedir. Yine anne karnında bebeğe tekrarlanarak okunan bir masalı doğumdan sonra yeni duyduğu bir masala tercih etmektedir.

Bebekler annelerinin sesini tanır.

Yeni doğanlar annenin sesini yabancılardan ayırt edebilmekte ancak anne karnındaki gibi amniyon sıvısından filtre edilmiş halini havadan duymaya tercih etmektedirler. Aynı zamanda bebekler kültür ayrımı da yapmakta ve annelerinin veya yabancı birinin kendi dilinde konuşmasını, başka bir dilde konuşmalarına tercih etmektedirler.

Bebekler aynı zamanda bazı masalları diğerlerinden daha çok severler. Bildikleri bir masal annenin karnına yakın okunduğunda kalp atışlarında yavaşlama ile cevap vermekte, aynı masalı okuyan kişi bilinmeyen bir masal okuduğunda kalp atımı değişmemektedir.

Bebekler aynı zamanda ses ve hikâyelere ritimli olduğunda normal okunmalarına göre daha çok tepki vermektedirler.

Sonuç olarak anne karnındaki bebek bir dereceye kadar dinleyebilir, öğrenebilir ve hatırlayabilir ve çoğu bebek ve çocuk gibi kendisine yakın olanın, alışık olduğunun konfor ve güvenini hisseder ve tercih eder.