Op.Dr. Banu Çiftçi
yükleniyor...
Randevu için
0(533)687 25 23

Gebelikteki hala tam olarak açıklanamamış en önemli değişikliklerden biri de anne adayının vücudunun bebeği kabul etmesidir. Bilindiği gibi, insan vücudu, kendine ait olmayan dokularla karşılaştığında, savunma sistemi devreye girer. Örneğin vücuda bir mikrop girerse, vücut, bu kendine yabancı organizmayı hemen tanır ve bağışıklık sistemi devreye girerek, vücuttan çıkarmaya çalışır.

Aynı durum organ nakillerinde de geçerlidir. Vücudun tanımadığı başka birinin organı nakledildiğinde, bağışıklık sistemi yeni organı reddeder. Bu sebeple, organ nakillerinde, bağışıklık istemini baskılayan güçlü ilaç tedavileri verilerek, vücudun yeni organı kabullenmesi sağlanır.

Anne karnındaki bebek ise tıpkı erişkinler gibi, yarısı anneye yarısı babaya ait olmak üzere 23 çift kromozom taşır. Yani anne adayının taşıdığı bebeğin, dokularının bir kısmı eşine ait olduğu için,  aslında kendine yabancıdır. Ama anne adayının vücudu, eşine ait genetik materyali de içeren bebeği kabullenmede hiç de zorlanmaz. Bunu sağlayabilmek için bağışıklık sisteminin baskılanıyor olması, düşünülen mekanizmalardan biridir.

Bağışıklık sisteminin baskılandığının kanıtlayan şeylerden biri de, vücudun kendi dokularına karşı savaştığı bazı bağışıklık sistemi hastalıklarının gebelikte dramatik bir iyileşme göstermesidir. Örneğin, Sistemik Lupus Eritamatosus (SLE) ve Hashimoto Tiroiditi gibi hastalıklar gebelikte iyileşme gösterir.

Gebelikte Romatizmal Hastalıklar

Gebelik süresince kan sayımı değerlerinizde görebileceğiniz bir değişiklik de, akyuvar sayısının artmasıdır. Gebelikte özellikle son dönemlerde artarken, doğumda, 30000 e yaklaşan değerlere rastlayabiliyoruz.

Vücutta bir iltihap göstergesi olarak kullanılan Sedimentasyon hızı (ESR) ve CRP değerleri de gebelikte artar ve gebelik varsa, bu kan değerleri, vücuttaki bir iltihabı göstermede kullanılamaz.