Op.Dr. Banu Çiftçi
yükleniyor...
Randevu için
0(533)687 25 23

Her doğan bebeğin farklı olduğu ve farklı mizaçta olduğu bilinen bir gerçektir. Sadece bu davranışsal durumun anne karnında ne zaman ve nasıl başladığı yoğun araştırma konusudur.

Bebeğin mizacı ile ilgili yapılan ilk çalışma 1996 yılında yapılmıştır. Anne karnındaki 100 bebeğin hareketleri ve kalp atımları doğum öncesi izlenerek doğum sonrası ile karşılaştırılmıştır. Bulgular şunlardır:

Anne karnında çok aktif olan bebekler daha hırçın çocuklar olmaya eğilimlidirler. Uyku dönemleri çok düzensiz olanlar çocukluklarında daha az uyumaktadırlar. Kalp atımları yüksek olan bebekler, sağa solu belli olmayan inaktif bebekler olmaktadırlar.

Davranış doğumda başlamamaktadır. Daha önce anne karnında başlamaktadır. Gelişim üzerindeki en önemli etkilerden biri bebeğin içinde bulunduğu ortamdır. Bebek anneden çok büyük oranda hormonal etki almaktadır. Dolayısı ile biyolojik ritmi annenin uyku dönemlerinden beslenme alışkanlıklarından ve hareketlerinden etkilenmektedir.

Annenin strese verdiği hormonal cevap da kritik bir öneme sahiptir. Çok stresli anneler daha hareketli ve daha hırçın bebeklere sahip olmaktadır. En stresli annelerin çalışan anneler olduğu görülür. Bazı anneler, gebelik üzerindeki etkileri tam bilinmemesine rağmen, doğum yapacakları güne kadar çalışmayı tercih ederler.

İş hayatı çok ciddi bir stres oluştursa da gebelik hormonları hem anne hem de bebeği bu strese karşı korumada yardımcı olmaktadır. Strese karşı bireysel yanıt da önemlidir. Son zamana kadar çalışmayı tercih eden bayanlar zaten kişilik yapısı gereği tercih etmeyenlerden daha stresli bir yapıya sahiptirler.

Stres, beslenme ve toksinler zekâ üzerine de zararlı etkiye sahiptir. Son çalışmalarda daha önce düşünülenin aksine IQ üzerine genlerin etkisinin, anne karnındaki çevresel etkilerden çok daha az olduğunu göstermektedir. Doğanın doğumdan önce bebeği etkilediği doğumdan sonra da beslediği yönündeki eski görüşümüzü bir daha gözden geçirmemiz gerekir. Doğum öncesi de anne tarafından sağlanan bir dış ortam vardır.

Henüz doğmamış bebeklerinin sağlıklı gelişimini düşünen ebeveyn adayları bu işe anne karnındaki ortamı hazırlayarak başlamalıdırlar (stresten ve dış etkilerden uzak, ilaçsız) birçok uzman bebeği düzenli zamanlarda dürtmeyi bebekle konuşmayı, klasik müzik dinletmeyi önermektedirler.

Bu uyarıcılar gerçekten işe yarar mı? Daha önemlisi güvenli midir? Bu yöntemi kullananların bazıları çocuklarının daha akıllı, daha konuşkan, daha müzik eğilimli ve daha sosyal olduklarının düşünmekte ama bilimsel olarak hala şüpheli olarak kalmaktadır. Bunun tersini savunanlar ise bebeğin ne zaman uyanık olduğunu bilemediğimiz için bu uyarıların anne karnındaki bebeğin uyku düzenini bozabileceğini iddia etmekte ve yeni doğan bir bebeğe bu uygulamalar düşünülmezken neden anne karnında düşünüldüğünü sorgulamaktadırlar. Bebek ile nazik bir şekilde konuşmak bebeğe olduğu kadar anne baba adaylarına da yardımcı olmaktadır. Bebeğini düşünmek, onun ile konuşmak, eşini bebek ile konuşmaya yönlendirmek hayatınıza bu yeni girecek canlıya hazırlanmanız açıcısından önem taşımaktadır.